21 Ağustos 2011 Pazar

siyah-beyaz resimlere sattım ruhumu,
mutlu olmak için,
eski günlerin anısına.
insanlar "hunhar" dilinde gülerken yalanlarla,
ben türkçe ağlıyorum bütün semtlerde.
artık bana bütün mutluluk İstanbul hatırası...




11 Ağustos 2011 Perşembe

bir kenara bırakırsak kafiyeleri,
bir kenara bırakırsak gülen yüzlü kelimeleri,
nefes darlığımdan bahsetmek gerekir.
çıkmaz sokaklarımda dolaşmak istersen
yanında oksijen tüpü getir.
tekin değildir ruhum,
huzuru beklerken uykusuz,
saatler o'na çok var oluyor hep,
sırtımda akrepler sevişir...
çekil! yalnızlığım üzerine düşmesin.
cümlelerimi en huzurlu yüklemlerinle bitir.

8 Ağustos 2011 Pazartesi

konu o olunca ben yanlış anlamaya meyilli oluyorum.
o bana söverken ben sevdiğini sanıyorum.

7 Ağustos 2011 Pazar

başladık yine hadi hayırlısı.saat gece 1 e 25 var , uyanma problemim var + sabah 5 bucuk ta kalkıp işe gitmem lazım , uykum da var.uzun bir yazı olabilir. aklımda ölüm yaşam ikilemi var.zorlamadan ağlayabilir sikseler gülemem.bi iki cümle öncesine ilaven saçma bi yazı da olabilir hatta olacak. bak birden yazma isteğim gitti , ikizler burcu dengesizliği der geçerim.
gündüz evde kertenkele gördüm uyurken aklıma gelir ve uyuyamam diye de korkuyorum. muhtemelen yazıyı okuduktan sonra ayyyy evde kertenkele mi var nasıl yaşıyorsun diye bir tepki göstereceksin. insanoğlu sığ beyinlidir bu kadar cümlenin içinden bumu aklında kaldı der geçerim. aptalsın çünkü herkes gibi. bende aptalım.
------------------------------------------

yazlarım da kışlarım da "içimde" oldukça yağışlıdır.
tanımayan bir çift göz ile bakıldığında yüzüm akdeniz,
ama aynaya baktığında iklimim bildiğin karadeniz...

başını duvarın kenarından uzatıp bir çocuk edasıyla "bak burdayım" desen,
geçmişte çok sevdiğim, çok tanıdığım biri olsan,
yada bir şekilde dejavu yaşatsan "ben bunu bir yerden tanıyorum ama nerden" diye düşünsem"
yeniden tanımaya başlamasam insanları,
yeniden yalanlar duymasam.
yeniden olmadığın biri gibi göstermeye çalışmasan kendini.
ispatlamaya çalışmasan bana kaderini.
insanlar hayatı durarak,emekleyerek,yürüyerek yaşarken, damakta tat bırakan şeyleri yavaş yavaş yerken,
ben dilsiz yemek yemeye çalışmasam,nefessiz kalana kadar koşup yaşamaya çalışmasam diyorum,istiyorum.

güçlüyüm boyum kadar engelleri aştım,
güçsüzüm boyumdan daha büyük engelleri aşanlar var ve hala gülebiliyorlar.
farkındayım yoruldum,
farkındayım sıkıldım,
farkındayım daha zor durumdakilerin yaşadıklarının zerresini bile yaşamadan sıkıldım.
aslında şunun farkındayım dostum yemin ediyorum insanlardan sıkıldım,dostum dediğime bakma tamamen kelimenin karizmatik oluşundan..

ne yalan söyleyeyim uzun süredir ölmek istiyorum.
aslında daha uzun yazmak istiyorum ama yazdıkça intihar mektubuna dönüşüyor üzülüyorum.
o yüzden bütün yazılarımı kısa kesiyorum.
ben uzun yazarsam hayatım kısalır.
bu gecelik istemesem de bu kadar.
bu yazının sonuna ":)" yapılan yorumlar yazanlar ölsün istiyorum.

----------

uyusam
nefessiz kalsam
göz pınarlarım şişene kadar uyanmasam
bir rüya görsem günebakanlar arasında çocukluğumu,
başımı kaldırıp onlarla beraber güneşin doğuşunu izlesem.
failimdir yalan,
dilim tamamen kör,
gözlerim nasır tutmuş.
derinlerde bir yerlerde var bir sevda toprak üzerine
türkü memleketli oluşumdan değil bu sevda
tamamen ölüm üzerine.