28 Şubat 2011 Pazartesi

Biz Piçtik.

Biz cam kırıklarının üzerinde emekleyerek yürümeyi öğrendik
Fasulyelerdi ilk alfabemiz.
Dilimizde ana babaydı fakat gözlerimiz oldukça gurbet bakışlıydı
Yastığımız kuş tüyü değil kaktüs idi..
aynı şekilde yorganımız kirpi derisiydi..
Konuşmaya başladığımız ilk günden itibaren hiçbir cümlemiz nokta ile bitmedi,
Adımız hep yardım anında çıktı iki dudak arasından...
Ellerimiz çoğu kez çalışırken terledi sevgili avucu yerine...
yerinde değildi tüm sözler
gördüğümüz yakınlar epey uzak..

korktuğumuz andır,
anne eli bıraktığımız andan itibaren hayat bir tuzak..
baba nasihatı duymadığımız andan itibaren yaşam gökte nokta kadar gördüğümüz uçak..
Tanrı kapatmıştır ışıklarımızı,
her gün ay ışığı bekler olmuşuz,
güneşten bihaber gözlerimiz..

Biz sizlerin hiç farketmediği herhangibir alışveriş merkezinin temizlikçilerinden biriydik,
Biz şu an oturduğunuz lüks vilların yapımında çalışan 18 yaş altı , elleri kalem yerine çivi tutan çocuklardır,
Biz en çirkin , en güvensiz erkeklerin kaplan kesildiği genelevlerde çalışan kadınların babası belli olmayan çocuklardık,
Biz piçtik.
Biz sevemedik,
aşk nedir bilemedik...

22 Şubat 2011 Salı

Çocuguna mutlu bir gelecek yaşatmak istiyorsan,
yüzmeyi ondan önce hayallerine öğretmelisin.
Zira bütün hayaller suya düşüyor büyüyünce.

21 Şubat 2011 Pazartesi

Güzel yazı defteri olarak insan bedeni...

Çekilen dertler,sıkıntılar,ayrılıklar,
yalnızlıklar,
ölümler kalımlar,
Gözyaşları,
Kanlar,
Kabugu koparılmış yaralar ve savaşlar.
Hepsi Tanrı'nın kendi el yazısını geliştirmek için seni kullandığının bir göstergesi...
Eğer bunları yaşarsan kırışmış alnına kağıdını koyup daha düzgün bir yazıyla yazacaktır bir sonraki neslin alın yazısını...

C.A

14 Şubat 2011 Pazartesi

Hayvan kırıklığı

Boynunda yalnızlıgın zinciri,
tutsaksın dar kafesler arasında,
şişmandır düşüncelerin,
beynine kelepçe taktırırsın hislerini zayıflatmak için.
Tırnaklarının arasında yılların kiri,
çok pişmansın...
hayal kırıklığından çok hayvan kırıklığı....

7 Şubat 2011 Pazartesi

yüzyıldır yalnızlıga sarıldı yorganlar,
yüzyıldır çaresizlere kucak oldu..
Ayrılanlara , eşi ölenlere , aldatılanlara , kimsesizlere iki kol arası sıcaklık oldu..
Sevdiginin kokusu gitmesin diye yıkanmadı birçoğu...
Hiç aldatmadı bir bez parçası bizi , hiç ayrılmadı...