28 Aralık 2010 Salı

ya bilim adamı olmalıymışım yada deli...
kalbimdeki labirente fare alıp insanmışcasına sevmeye çalışıyorum...
parmaklarım sıcaklığa
Vücudum ateşe
Gözlerim dumana alışık değil.
kardan adamım ben sevgili , temmuzun ortasında.
elimi tut damlayan parmaklarım parmaklarında kurusun..
çöz kömür düğmeleri olan gömleğimi,
güneşe terket bedenimi,
buharlaşan yüregimi solumanı istiyorum..
nefesin olmak istiyorum...

23 Aralık 2010 Perşembe

Annesi bakire bir insan tanıdığında söz veriyorum unutacağım seni.

(çok klişe laflar bunlar vol.1)

22 Aralık 2010 Çarşamba

bunu bil...

suyun kaldırma gücünden yararlanarak,
düştüğüm dipsiz , aç-susuz , katıksız , katran karası gecelerden çıkmak için
ağladım günlerce...

Bütün yaralarıma tuz,
bütün inancıma ragmen beddua,
bütün tezlerime antitez,
bütün umutlarıma çıkmaz bir tünel oldu hayat.
Atmaya çalıştıgım bütün adımlarda yollar çekildi altımdan,
ne kadar sarılma isteğim olduysa hayata deli gömleği giydirilip kollarım hapsedildi..

Yerçekiminden yararlanarak,
kaçmak istedim ardımdaki çığdan,deprem kargaşasından,savaşlardan,
toklardan,ensesi kalınlardan,yalanlardan,kör gözlerden...

Bütün inancsızlıgıma ragmen alın yazısı denildi,
Bütün aydınlıga varma isteğime rağmen çekildi perdeler,

bilsem ki sana ulaşmak için bütün bu işkenceler,
acıyı bal eylerim,dikeni gül...
Boynuma büyük bir aşkla sarılmış yılanlar,
ne kadar sıkarsa sıksınlar onların yüzünden ölmem....bunu bil...

9 Aralık 2010 Perşembe

Kalp ve diger organlar , yemekler ve aşklar...
Her zaman aynı yemegi yerse bir insan vücudu başka vitaminlere ihtiyaç duyar.
O yüzden seçici olmalıdır insan. Aradıgı tüm tatları bulmak için uzun süre aç kalmayı göze almalıdır...
Afrika'da aç kalmış bir çocuga kafa tutabilirmisin?
Düşmeni bekleyen çakallardan kaçabilirmisin?
yada akbabalardan?
her akbaba sana çelme takacak kadar iyi karate ustası ve nazarını degdirecek kadar mavi gözlüdür.
Kalabalık içinde mutlu olmaktan , boş bir ortamda loş bir ışık olmaktan kaçının..