28 Eylül 2009 Pazartesi
Extreme yazılar vol 1..
Olacak olanlar olmuş olanların,ilk bahar sonbaharın teminatıydı.
Çarşambanın gelişi perşembeden belli idi ve ayriyetten ordunun dereleri hep yukarı akardı.Aşağı bir damla suyun düştügünü gören olmazdı.
Dünya güneşin etrafında degilde güneş ay'ın , merküs venüsün etrafında dönüyordu..
Yada bu anlattıklarım tam terside olabilir kimseyi yanlış yönlendirmek istemem.
Dünyanın güneşin etrafında dönmesi gece gündüz oluşu mevsimlerin,iklimlerin değişmesi,ordunun deresinin akıp gürlemesi,bugün mesela pazartesi oluşu,yarının salı olacagı,okulların açılması yada kapanması zerre kadar skimde degil.Bana bunu hissettirenler utansın.....
21 Eylül 2009 Pazartesi
Bilinmeyen
İki duygu arasına sıkışmış bir hayat
Ölüm taze insanlar bayat
Bir gemi kalkıyor bilinmeyenden
Hadi gel hadi,yüreğime demir at...
26.05.2005
Ne yandasın
Dayandı kapıya.
Ama sevdamı ayrılıkmı?
Sıkıyorum kendimi
Yüz tuttum ağlamaya
Tutsaydım sesini,
Hep yanımda kalsaydı..
Saklasaydım..
Ne yandasın??
26.05.2005
4 Eylül 2009 Cuma
Progressive - Extreme
Zamanın önüme büyük bir tabakla getirdiği yanlış dilimdi.
Tadı yarım,küflenmiş,bayatlamış....Hafiften kaşarlanmış..
Tadına bakanlar hep ölürde,
Bakmayanlar yaşarmı?
Gidenler hep dönerde,
Dönenler hep unutulurmu?
Bastonla yürümeye terk edilmiş bir ihtiyar portresiydim en klasiginden.
Yüzü gözü kırışıklar içinde , arka planda sarı sonbahar , uçuşan yapraklar vs.....
Vur! dedi yere hızlıca.
Vurki ses gelsin hala yaşadıgını bilsinler,
Vurki denizler dalgalar birbirine karıssın , inlesin caddeler..
Vursam dağlara taşlara sesim oralardan duyulurmu?
Kırıp atsam ihtiyar bastonu içim rahat olurmu?