kaç sokak köpeği üzerine işemişde haberim yokmuş ey dost diye yaslandıgım duvarlar...
hangi devrik cümleli bir aşığa defter,
hangi devrimci bildirilere yoldaş,
hangi şehirleri,yürekleri ayırmak zorunda kalmışsın...
Yüreginin arasına hapsettin,
Tırnaklarımla kazıdım içinde bulundugum durumu.
Yeri geldi çay kaşıgı
Yeri geldi kalem kullandım sevdama ulaşmak için...
Yüreğimi balyoz yaptım kimi zaman
çatlaklarını damarlarımla kapattım,kıyamadım...
Tünel kazdım altından,kaçamadım.
Gardiyana herkete yattı umutlarım.
Bir gözüm sürekli kapıda.
Yalnızlıgımı kırmaya çalışıyorum
Kusura bakma dostum
En sağlam yerine sapanımla cümlelerimi en sert biçimde atıyorum.
İstemiyorum artık mavi bir gökyüzü , takla atan güvercinler...
Agzında bedeninden ufak ama
dünyalar kadar büyük bir ot parçasıyla bir serçe görmek istemiyorum..
Çok geç doğmuşum dostum ,sürekli ölmüşüm.
Kollarına öfkeyle yaslanıp...
Bütün hayallerimi , satıyorum...
15 Nisan 2010 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
of of hayat şair yaptı seni hemşerim. valla yazdıkça güzelleşiyor yazıların. kalemin çok rahat o çok güzel işte. severek takip ediyorum :) tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum. feridun gibi hep acı çek hep yaz diyesim geliyor :P
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilsağol hemserim :) acısızda yazılıyomus onu ögrendim
YanıtlaSilvaay yaydım bacakları uzattım gelişine sallıyorum mu diyosun :P
YanıtlaSiliyi pas gelirse röveşata bilem atıyorum :D
YanıtlaSil