yıllar önce piknik yaparken kaybettigim
ve
yıllar sonra tesadüfen tanıstıgım ve ateşli bi şekilde sarıldıgım
sanki eskiden tanıyormuscasına yabancılık çekmedigim dudakların,
yine piknik yaparsak karıncaların sardıgı ekmegi ısırırken aldıgın tadı bana merak ettirirmi??
27 Temmuz 2010 Salı
23 Temmuz 2010 Cuma
....
tanrı varsa eger
kesinlikle oyun oynuyor
klasik oyun degil ama
yapboz olarak yaratmıs bizi
parçalarımızı arıyoruz
müzik
yetenek
aşk
sevgi
ölüm
kalım
gökyüzü
deniz
maden ocakları
berfinler
güneş
uranüs
hapishane
suçlar ve cezalar
kitaplar.....
bütün parçalarımızı birleştirmeye çalısıyoruz
seneler geçtikçe yanlıs parçayı koydugumuzu farkedip dogrusunu arıyoruz
ama hiçbir zaman o güzel manzara resmini tamamlayamayacagız
kesinlikle oyun oynuyor
klasik oyun degil ama
yapboz olarak yaratmıs bizi
parçalarımızı arıyoruz
müzik
yetenek
aşk
sevgi
ölüm
kalım
gökyüzü
deniz
maden ocakları
berfinler
güneş
uranüs
hapishane
suçlar ve cezalar
kitaplar.....
bütün parçalarımızı birleştirmeye çalısıyoruz
seneler geçtikçe yanlıs parçayı koydugumuzu farkedip dogrusunu arıyoruz
ama hiçbir zaman o güzel manzara resmini tamamlayamayacagız
22 Temmuz 2010 Perşembe
Son...
gökyüzüne dogru bir ışık
çıkıyor sakladıgım cebimden
inan sen aydınlıga
bitmesin umudun aniden...
yerle bir olmuş bir yaşam
bir enkaz,bir göçük, bir yıkım
son olmasın hayallerin
bu kiri al benden.
geçmiş zaman artık
yalan bütün gözler
tanıdıgım,gördüğüm
herşey yalan
hayat kısa
biraz siyah
hayal uzak...
uzak bir yolculuğa
derken merhaba
yapraklar kımıldıyor
sana el sallarcasına
sakallarım yere değene kadar
yürüyorum önüme bakmadan usanmadan.
geçmiş zaman artık
yalan bütün sözler
tattıgım,duydugum
herşey yalan
hayat kısa
biraz siyah
hayal uzak
çıkıyor sakladıgım cebimden
inan sen aydınlıga
bitmesin umudun aniden...
yerle bir olmuş bir yaşam
bir enkaz,bir göçük, bir yıkım
son olmasın hayallerin
bu kiri al benden.
geçmiş zaman artık
yalan bütün gözler
tanıdıgım,gördüğüm
herşey yalan
hayat kısa
biraz siyah
hayal uzak...
uzak bir yolculuğa
derken merhaba
yapraklar kımıldıyor
sana el sallarcasına
sakallarım yere değene kadar
yürüyorum önüme bakmadan usanmadan.
geçmiş zaman artık
yalan bütün sözler
tattıgım,duydugum
herşey yalan
hayat kısa
biraz siyah
hayal uzak
21 Temmuz 2010 Çarşamba
terk ettim kendimi..
kadınlar matinesi kapısına terk ettim kalbimi,
"gönlü" zengin bir hatun bulsun diye...
acısın,sarılsın,isim koysun,ümidiyle ,
terk ettim kendimi..
"gönlü" zengin bir hatun bulsun diye...
acısın,sarılsın,isim koysun,ümidiyle ,
terk ettim kendimi..
19 Temmuz 2010 Pazartesi
Şeytan-i
Uykusuzluk masallarında anlatılan şatafatlı yollar
şekerli evler , gülümseyen yüzler
ve aşklar..
Hepsi yalanlar kitabının önsözü...
Hiçbir zaman anne sıcaklıgında sarılmadı hayat,
Baba şefkatiyle uyutulmadı geceleri tatlı dillerle..
Kapagı pembe içi simsiyah bir aldatmaca,
Yazan kısmında Tanrı yazsada içerikte Şeytan görünmektedir..
Ve kitap her zaman son sayfasından okunmaya başlandı.
Mutsuz sonlardan mutlu başlara doğru.
şekerli evler , gülümseyen yüzler
ve aşklar..
Hepsi yalanlar kitabının önsözü...
Hiçbir zaman anne sıcaklıgında sarılmadı hayat,
Baba şefkatiyle uyutulmadı geceleri tatlı dillerle..
Kapagı pembe içi simsiyah bir aldatmaca,
Yazan kısmında Tanrı yazsada içerikte Şeytan görünmektedir..
Ve kitap her zaman son sayfasından okunmaya başlandı.
Mutsuz sonlardan mutlu başlara doğru.
16 Temmuz 2010 Cuma
Sallantılar...
hiç yalnızlıktan kalbinin sallandıgını hissettinmi...
oysa yalnızım.Kim sallarki salıncagımı...
uzun zamandır gülen yüzümü görüyorum aynada.
mutlu oldugum harçlıklarımdan,
ağlayan yanımı biriktiriyormusum kumbaramda,
kendime bile hissettirmedim.
Şu temmuzun ortasında üşürmü insan?
Üşümezse eğer neden bu ürperti,titremem...
içimdeki köpekler depremi haber veriyor.
Çok yakında yerle yeksan bir yürek,
Göçük altında kendi sidigini içip hayatta kalmaya çalısan bir adam olacagım...
Kürtaj yaptırmak istedim umutlarımı ama kıyamadım.
Hayalsiz yaşanmaz ya...
şimdi doğum sancıları çekiyorum.
Yarıp neşterle göğsümü söküyorum kalbimi.
Pencere önüne bırakıyorm uzun bir süre güneş görmesi için.
Bir türlü doğmuyor güne,bir türlü......
oysa yalnızım.Kim sallarki salıncagımı...
uzun zamandır gülen yüzümü görüyorum aynada.
mutlu oldugum harçlıklarımdan,
ağlayan yanımı biriktiriyormusum kumbaramda,
kendime bile hissettirmedim.
Şu temmuzun ortasında üşürmü insan?
Üşümezse eğer neden bu ürperti,titremem...
içimdeki köpekler depremi haber veriyor.
Çok yakında yerle yeksan bir yürek,
Göçük altında kendi sidigini içip hayatta kalmaya çalısan bir adam olacagım...
Kürtaj yaptırmak istedim umutlarımı ama kıyamadım.
Hayalsiz yaşanmaz ya...
şimdi doğum sancıları çekiyorum.
Yarıp neşterle göğsümü söküyorum kalbimi.
Pencere önüne bırakıyorm uzun bir süre güneş görmesi için.
Bir türlü doğmuyor güne,bir türlü......
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)